Dün Demokrasi temalı bir yazı yazdım, Avrupadan 100 yıl gerideyiz diye. Hatalıyım. Doğrusu 250 yıl gerideyiz olacaktı.
Aç insandan demokrasi bekleyemeyiz aç insan makarna bekler.
1789 Fransız ihtilalinde burjuvazi (orta sınıf) kral a baş kaldırmıştı. Buna halktan da gruplar katılınca devrim başarılı oldu. Cumhuriyet bu günden 228 yıl önce kuruldu.
Demokrasi öyle bir şey ki kopyalanamaz. Fransız ihtilali öncesi halkın yaşadıklarını yaşamadan da gelmez. O dönemde Köylü mahsullerini değerinde satamaz, yokluk ve kıtlık içinde büyük şehirlere göç eder. Orada daha büyük felaket onları bekliyor işsizlik ve istihdam yoktur. Savaşlar ve Saray masrafları yüzünden ülke iflasın eşiğine gelmiştir. Kral yeni vergiler koymuştur. İşte baş kaldırının fitili böyle ateşlenmiştir. Bu özet size ne hatırlatıyor. Kimisinin Türkiyenin bu günkü halini dediklerini duyar gibiyim.
Türkiyeyi 3-4 tane Parti Genel Başkanı yönetiyor. Milletvekili sayısı kaç olursa olsun onları Genel Başkanlar belirliyor. Halk mecburen oy veriyor. Oy vermezse ceza ile tehdit ediliyor.
Kuvvetler ayrılığı; Yürütme-Yasama-Yargı. Yasama zaten yoktur. Şimdi Yargı da yok edilerek tamamen ortadan kaldırılacak.
Var mısınız? Siyasi partiler kanununu değiştirmeye. 
Genel Başkanlar milletvekillerini ve adlarını seçildikten sonra mecliste görebilsinler. Halk kendisi seçsin vekilini. 
Burdan başlayın. Diğerlerini bırakın. Ülkeyi ileri götürmeye bakın geriye değil.
Siyasi Partiler kanunu değiştirin.